1977 tarihli ABD Yurtdışı Yolsuzluk Faaliyetleri Kanunu (FCPA) genel hatları ile ABD Sermaye Piyasası Kurulu’na (SEC) tabi olan şirketlerin dünyanın herhangi bir yerindeki iştirakleri, görevlileri, çalışanları ve yöneticilerinin ticari bir fayda sağlamak amacıyla kamu görevlilerine rüşvet, hediye ya da başkaca herhangi “değerli bir eşya” vermesini ve almasını yasaklayan bir kanundur.
FCPA kapsamında yasaklanan eylemleri incelerken “facilitating payment” ve “grease payment” gibi kavramlar ise rüşvet ödemelerinin alt türü olarak karşımıza çıkabilmektedir. Ancak bu kavramların doğrudan karşılıkları Türk hukuk terminolojisinde yer almamaktadır. Söz konusu kavramların doğru Türkçe karşılıklarına geçmeden önce Türk hukukundaki rüşvet kavramını kısaca inceleyelim.
Türk hukuku başta rüşvet kavramı olmak üzere kamu görevlileri tarafından işlenen suçlarla ilgili kavramları daha genel bir çerçeve ile ele almaktadır. Türk hukukunda rüşvet, kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye, görevinin gereğini yapması veya yapmaması için doğrudan veya aracılar kullanarak menfaat temin edilmesi olarak tanımlanmıştır. Görüldüğü üzere, rüşvet suçunun kapsamını maddi ya da manevi bir menfaatin temini karşılamakta olup, maddi ya da manevi menfaat temini kavramının alt kırılımları, rüşvet ödemelerinin nitelik, amaç ve çeşitleri ayrıca tanımlanmamıştır.
“Facilitating payment” veya “grease payment” ise bir devlet yetkilisinin rutin olarak gerçekleştirmesi gereken sıradan bir idari eylemin ifasını hızlandırmak veya güvence altına almak amacıyla devlet yetkilisine yapılan ödemeleri ifade etmektedir. Belirli bir ülkede ticaret yapmak amacıyla bir kişi veya kuruluşu yetkilendirmek için izin, lisans veya diğer resmi belgeleri alabilmek amacıyla ödemeler yapmak, devlet belgelerinin işleyişini hızlandırmak veya devlet tarafından gerçekleştirilen fiziksel denetimleri önceden planlayabilmek amacıyla yapılan ödemeler bunlara örnek gösterilebilir.
“Facilitating” ve “grease” ödemelerin farkı, “facilitating” ödemelerin kamu nezdinde yapılan bir işlemi kolaylaştırma gayesi taşırken, “grease” ödemelerin benzer işlemleri hızlandırma gayesi taşımalarıdır. Bu sebeple, her ne kadar Türk hukuk terminolojisinde söz konusu kavramların doğrudan karşılığını bulunmasa da, bağlamları çerçevesinde “facilitating payment” kavramını “kolaylaştırma ödemesi”, “grease payment” kavramını ise “hızlandırma ödemesi” olarak çevirmenin doğru olacağı kanaatindeyiz.